İktisadi Kalkınma Vakfı’nın (İKV) 61. Genel Kurul’u Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) İstanbul’da bulunan merkezinde
gerçekleştirildi.
İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun ev sahipliğinde, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın Divan Başkanı olarak Başkanlık ettiği Genel Kurul Toplantısı’na İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda TOBB Başkanvekili Şekib Avdagiç, aynı zamanda İKV’de İSO delegesi de olan İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz ve İKV Genel Kurul delegeleri katıldı. Bir önceki yönetimin faaliyetleri genel kurul delegeleri tarafından oy birliği ile ibra edilirken 61. İKV Genel Kurulu’nda Ayhan Zeytinoğlu, oy birliğiyle tekrardan İKV Başkanlığına seçildi. Yapılan oylama ile yeni dönem Yönetim Kurulu Üyeleri ve Denetim Kurulu Üyeleri de belirlendi.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan genel kurulda bir de konuşma yaptığı konuşmasında “AB, bizler için vazgeçilemez bir ortaklık konumunda olmanın yanında yıllardır ticaret hacmimizin ilk sırasında yer alıyor. Geçtiğimiz yıl 200 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaştığımız AB’ye 103 milyar dolarlık ihracatımız, aynı zamanda ülkemizin toplam ihracatının yüzde 40,6’sına tekabül ediyor” diyen Bahçıvan şunları söyledi:
“AB ile sürdürülebilir, takvimi ve kesin sonuçları olan samimi bir ilişkiyi yeniden tarif etmemiz ve belirsizlikleri ortadan kaldırmamızın büyük önem arz ettiğini belirtmek istiyorum.
Avrupa Birliği, sahip olduğu demokrasi standardı, ekonomik zenginliği ve yüksek yaşam kalitesiyle ülkemiz için bir cazibe merkezi olmaya devam etmelidir. Bu amaçla, Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefi korunmalı ve sürece yeni bir ivme kazandırılmalıdır.”
AB ve Türkiye arasındaki Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi gerektiğini vurgulayan ve son dönemde yaşanan vize sorununa da değinen Bahçıvan konuşmasına şu sözleriyle devam etti:
“AB ile müzakereler yürütülürken, yıllar önce imzalamış olduğumuz Gümrük Birliği anlaşmasının da günün koşullarına göre yeniden ele alınarak revize edilmesi gerekmektedir. Bu konu, AB üyeliğinden bağımsız olarak ele alınmalı ve bir an önce güncellenmesi yapılmalıdır. AB ülkelerine sürdürülebilirlik konusunda sağlanacak destek ve ayrıcalıklardan Türkiye’nin de faydalanması gerekmektedir. Müzakerelerde sürdürülebilirlik unsuruna yer verilmeli ve özel sektör mutlaka müzakerelerde yer almalıdır.
Sanayicilerimizin ve ticaret erbabının AB ülkelerindeki ortakları ile etkin iletişimi ve ürünlerimizi hedef ülkelerde daha rekabetçi bir şekilde pazarlayabilmemiz için; firmalarımızın çalışanlarının AB ülkelerine rahatça girip çıkabilmeleri en az ürünlerin bu ülkelere rahat ulaşımı kadar öncelikli olmalıdır. Özellikle heyet, firma ve fuar ziyaretleri için Türkiye tarafının üstlendiği vize, belge, ulaşım, destek ve finansman gibi maliyetler oldukça yüksektir. Bilhassa iş insanlarımız için son dönemde en ciddi engellerden biri haline gelen vize sorunu konusunda acil rahatlatıcı adımlar atılması gerektiğini yeniden hatırlatmak istiyorum. Aylar sonraya verilen randevular, kısa süreli vizeler ve çoğunlukla retle sonuçlanan başvurular ile karşı karşıya kalmaktayız. Umuyoruz ki, olumlu gelişmeler sadece beyanat boyutuyla kalmayıp somut adımlarla daha da ileriye taşınabilir.”
İSO başkanı Bahçıvan Genel Kurul’un açılış konuşmasını yapmak üzere İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nu kürsüye davet etti. İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu özetle şunları söyledi:
“Artan rekabet dünyanın önde gelen ekonomilerini dahi zorluyor ve ticari savunma önlemleri almaya teşvik ediyor. Tüm bu değişim ve dönüşümün ortasında Türkiye ile AB ilişkilerinde de bir canlanmanın ihtiyacı içindeyiz. Geçtiğimiz günlerde üyelik süreci ile ilgili açıklamaları ümitleri artırdı. Ancak yine de sürecin önünde önemli engellerin olduğunu biliyoruz.
Her şeye rağmen, Türkiye’nin en önemli ihracat pazarı AB olmaya devam ediyor. Kişisel verilerden, ürün standartlarına kadar birçok alanda AB bünyesinde oluşturulan norm ve kurallar Türkiye açısından da belirleyici oluyor. AB için de Türkiye önemli bir tedarikçi ve güvenlik, göç ve enerji gibi alanlarda kritik bir partner. AB ile müzakere sürecimizin canlandırılması hedefinin yanı sıra, gümrük birliğinin güncellenmesi ve vize serbestliği gibi alanlarda ilerleme temel önceliğimiz olmaya devam ediyor. Vize serbestisi sürecinde 72 kriterden 66’sını tamamlama aşamasına gelmemize rağmen, kalan kriterlerde ilerleme sağlayamadık. Bu süreçte vize başvurularında daha ağır kurallar, gecikmeler ve retler ile karşılaşıyoruz. AB ile gerek gümrük birliği gerekse sivil toplum diyaloğu gibi alanlarda etkileşimi engelleyen, üstelik önemli bir mali yük oluşturan vize konusu bir tarife dışı engel niteliği taşıyor.”