İSO’nun Yeşil Gündem
Sohbetlerinde Küresel Gelişmeler Işığında Türkiye Sanayisinin Yeşil Dönüşümü ele
alındı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO), sürdürülebilirlik vizyonu kapsamında başlattığı “İSO Yeşil Gündem Sohbetleri” etkinliğinin onuncusunu online olarak gerçekleştirdi. İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe’nin ev sahipliğinde, Gazeteci Ilgaz Gürsoy’un moderatörlüğünde “Küresel Gelişmeler Işığında Türkiye Sanayisinin Yeşil Dönüşümü” konu başlıklı düzenlenen webinara, Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve Avrupa Birliği (AB) Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü katılarak konuyla ilgili son gelişmeler hakkında izleyicileri bilgilendirdi.
Webinarın moderatörlüğünü gerçekleştiren Gazeteci Ilgaz Gürsoy, AB Yeşil Mutabakatı’nın sürdürülebilir yatırımın önünü açmak ve yeşil dönüşüm adına çok kritik bir öneme sahip olduğunu söyledi. AB’nin hayata geçirmeye hazırlandığı sınırda karbon yasası gibi uygulamalara ülkelerin uyum sağlayabilmesinin önemine vurgu yapan Ilgaz, AB sınırda karbon uygulamasının ilk etapta demir-çelik, gübre, elektrik, çimento, alüminyum ve hidrojen sektörlerini kapsayacağını belirtti.
Küresel Gelişmeler Işığında Türkiye Sanayisinin Yeşil Dönüşümü webinarının açılışında kısa bir konuşma yapan İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve İSO Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, İSO’nun Türkiye’de sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında çok kıymetli çalışmalar yürüttüğünü söyledi. İSO Yönetiminin yeni çalışma programında sürdürülebilirlik konusunda geniş yer ayırdığına dikkat çeken Tepe, yeni dönemde enerjinin verimli kullanılmasından atık su yönetimine kadar çok kapsamlı çalışmaların devam edeceğine değindi. Sanayi sektörünün dünya kaynaklarını en çok kullanan sektör olduğu için sürdürülebilirlik konusunda ana paydaş durumunda olduğunu belirten Tepe, tüm dünyada sanayi üretim alanında bugüne kadar tüm bilinenlerin değişime uğradığını ve üretim süreçlerinde yeni metodolojilerin gündemde olduğuna vurgu yaptı. Yeşil Dönüşüm konusunda sadece yaptırımlara odaklanılmaması gerektiğini belirten Tepe, konunun ana ekseninde dünya için temiz üretim olması gerektiğini söyledi.
Etkinlikte konuşan Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü, İSO’nun sürdürülebilirlik konusunda yürütülen çalışmaların en başından itibaren bir lokomotif görevi üstlenerek üyelerini yönlendirmesini memnuniyetle takip ettiklerini söyledi. 2022 yılında yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı sonrası tüm dünyada yeşil dönüşüm hedeflerinin rafa kalktığı gibi çok yanlış bir düşüncenin ortaya çıktığını belirten Güçlü, kısa vadede özellikle AB’de enerji üretiminde kömür gibi yüksek karbonlu çözümlere geri dönülmüş olsa da uzun vadede karbon azaltım hedeflerinin rafa kalkmadığının altını çizdi. Türkiye’nin AB’nin gümrük birliği ortağı olması sebebiyle 1 Ekim 2023 tarihinde hayata geçirilmesi planlanan sınırda karbon mekanizmasından dolaylı olarak etkileneceğini belirten Güçlü, yakın zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’inin (TBMM) gündemine sunulan iklim kanunu yasasının yeşil dönüşüm alanında kritik bir yol haritası görevi göreceğine vurgu yaptı.
Daha sonra söz alan SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, geride bırakılan 2022 yılının tüm dünya için çok zor bir yıl olduğunu söyledi. Yeşil dönüşüm alanında hala atılacak çok fazla adım olduğuna değinen Edin, iş dünyasının bu alana büyük bir hassasiyet göstermeye başlamasının sevindirici olduğunun altını çizdi. Dünya Ekonomik Forumu’nun geçtiğimiz günlerde yayımlamış olduğu 2023 raporunda önümüzdeki 10 yıldaki en büyük riskin iklim krizi olduğunu belirten Edin, 2022 yılında yaşanan sadece 10 doğal afetin zararının 200 milyar dolar olduğunu belirterek konunun ne kadar kritik olduğunu vurguladı. Yeşil dönüşüm konusundaki çalışmaları tabana yaymaya çalıştıklarını belirten Edin, bu anlamda İSO’yu kritik bir iş birliği ortağı olarak gördüklerini ve önümüzdeki dönemde yeni iş birliklerini hayata geçirmek istediklerini vurguladı.
EY Türkiye Dolaylı Vergiler Bölüm Lideri & Vergi Bölümü Şirket Ortağı Sercan Bahadır konuşmada AB’nin hayata geçirmeye hazırlandığı sınırda karbon uygulamasının AB’deki yerleşik şirketlerin ithalatına yönelik ortaya çıkan bir mekanizma olduğunu söyledi. Hangi ürün gruplarının buna dahil edileceği konusunda AB içerisinde müzakerelerin devam ettiğini belirten Bahadır, Türkiye’nin AB ticaretinde değer zincirinde yer almasından dolayı bu uygulamadan etkileneceğine vurgu yaptı. 2022 yılında Konya’da düzenlemiş olduğu İklim Şurası sonrasında gündeme gelen iklim yasası kapsamında, Türkiye’nin kendi Emisyon Ticaret Sistemi’ni (ETS) hayata geçirmesinin, AB sınırda karbon uygulaması sonucu ortaya çıkacak maliyet riskini minimalize edecek en önemli unsur olarak gördüğünü belirtti.