Zengezur Koridoru Tüm Orta Koridor Ülkeleri Açısından Önemli Bir Adım Olacak
16 Ekim 2023

Zengezur Koridoru Tüm Orta Koridor Ülkeleri Açısından Önemli Bir Adım Olacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demir yolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak Zengezur Koridoru’nun tüm Orta Koridor ülkeleri açısından önemli bir adım olacağını belirtti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından havacılık alanındaki paydaşları bir araya getiren Routes World 2023 etkinliğinin açılışında konuştu.

Tarih boyunca Türkiye'nin hem coğrafi hem de kültürel olarak kıtaların, medeniyetlerin ve kadim ulaşım koridorlarının kesişme noktasında yer aldığını hatırlatan Uraloğlu, Türkiye'nin, Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi Kafkas ülkeleri ve Rusya'dan Afrika'ya uzanan kuzey-güney koridorlarının da tam ortasında bulunduğunu söyledi.

Uraloğlu, ülkenin, Tarihi İpek Yolu'nun devamı olarak büyük öneme sahip olan Orta Koridor hattının kilit ve Avrupa'nın başlangıç noktası olarak çok etkili bir konumda bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Dünyanın en önemli petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip Arap Yarımadası, Orta Doğu ve Hazar Havzası'nın da merkezi olmasıyla uluslararası enerji koridorunun da tam ortasında bulunmaktadır. Tarihte her zaman önemini sürdürmüş olan, Türk boğazlarının kontrolünü elinde tutan ülke olarak, Akdeniz Havzası ve Karadeniz Havzası'ndaki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından da anahtar konumdadır. Tüm bunların yanında 4 saatlik uçuş süresiyle yaklaşık 1,5 milyar insanın yaşadığı ve 10 trilyon dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkeye de ulaşabilmektedir. Konumumuzun getirdiği avantajlardan hareketle ulaşım ve iletişim stratejilerimizi küresel ve bölgesel şartlar ışığında yeniden tanımlamak ve bu stratejileri her daim güncel tutmak, Türkiye için vazgeçilmezdir.

Bakan Uraloğlu, son zamanlarda gündemlerine aldıkları çok önemli projelerin de olduğuna değinerek, "Örneğin, Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demir yolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak Zengezur Koridoru. Bu bağlantının hayata geçmesinin tüm Orta Koridor ülkeleri açısından önemli bir adım olacağına inanıyorum. Bu proje özellikle Kafkasya'daki normalleşme için de hayati önem taşıyor. Bu koridor kapsamında hayata geçecek Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi, tüm Avrupa'yı Nahçıvan üzerinden İran, Azerbaycan, Türkmenistan, Orta ve Güney Asya'ya bağlayacak." şeklinde konuştu.

Bir diğer önemli projenin de Basra'dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demir yolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik Kalkınma Yolu olduğunu belirten Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kalkınma Yolu Projesi, özellikle Çin ve Hindistan gibi büyük ülkelerden Basra Körfezi üzerindeki Büyük Faw Limanı'na gelen ham madde ve mallar için bir dağıtım merkezi olarak çok önemli rol oynayacak. Basra Körfezi'nde elleçlenen bir ürün buradan yüklendiğinde Türkiye üzerinden Marmaray sayesinde hiçbir aktarma yapmadan Avrupa'ya ulaşacak. Üstelik ilerde Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde hayata geçireceğimiz demir yolu bağlantısıyla İstanbul Boğazı üzerinde Marmaray'a alternatif ikinci bir demir yolu hattımız daha olacak.

Kalkınma Yolu Projesi hiç şüphesiz uluslararası güney-kuzey koridorları arasındaki Uzak Doğu, Güney Asya ve Orta Doğu'yu Avrupa'ya bağlayacak en iyi, en kısa ve en ekonomik yol olacak. Orta Koridora yeni bir soluk getirecek Kalkınma Yolu Projesi ile bölgemiz yeni İpek Yolu'ndaki konumunu daha da güçlendirecektir.

İstanbul, Dünyanın En Büyük Küresel Transit Merkezlerinden Biri Haline Gelmiş Durumda
Uraloğlu, hava yolu ulaşımının, mesafeleri kısaltmasının yanında kültürel birliktelik ve toplumlar arasında kurduğu dostluk köprüleriyle dünyanın sosyal ve ekonomik refahının seyrinde stratejik önem taşıdığını vurguladı.

Bu noktada Türkiye'nin 21 yıl öncesine kadar sadece Asya ve Avrupa arasında bir kara yolu bağlantısı olarak tanımlanan ve dış politikası Avrupa Birliği'ne katılmaya odaklı bir ülke olduğunu aktaran Uraloğlu, "Bugün, Avrupa Birliği bizim için yine önemli ama Asya ülkeleri, Afrika ülkeleri ve Amerika kıtası ülkeleriyle ilişkilerimiz de bir o kadar önemli. Dış politikamızın ufukları artık çok daha geniş. Uluslararası politikamızda daha az bürokrasi dönemini başlattık. Onun yerine daha fazla ilişki, daha fazla müzakere, daha fazla ortak değerleri ortaya çıkarmaya yöneldik." değerlendirmesinde bulundu.